Dünyada en duygulu ve sadık köpek türü olarak kabul edilen Sivas Kangalları, sahiplerinin karakterlerini olduğu gibi yansıtıyorlar. Kangal, sahibi huysuzsa huysuz, uysalsa uysal oluyor. Yani Kangallar tam anlamıyla "Sahibinin sesini" veriyor.
Dağların yalnızlığını köpeğiyle birlikte bekliyordu. Sürüsü, kurumuş otlar arasında süte dönüşecek bir şeyler arıyordu usul usul. Kış, güneşe sarınmıştı. Dağ öyle büyük, öyle sessizdi ki, sanki uzay boşluğundaydılar. İleride, çok ötede; köpeği, eşeği, koyunlarıyla başka bir sürü, uzak yıldızlar gibi göz kırpıyordu onlara. Sessizliği önce pikabımızın motoru bozdu. Ardından Çobanın köpeği... Havlamaya başladı. Köpek, sahibinin bizi selamladığını görünce hemen yatıştı. Kimbilir, belki de çobanla onun hakkında söyleşeceğimizi anlamıştı:
Kolay gelsin. Seni ve köpeğini tanıyabilir miyiz?
Ben Yusuf Ünsal. Köpeğimin adı da Uçar. 12 yıldır çobanlık yapıyorum, Uçar, doğduğu günden, beri benimle. Ona çok hızlı koştuğu için bu adı verdim.
Kangal köpeklerinin çok akıllı olduğu söyleniyor. Öyle mi?
Doğrudur. Hafızaları çok güçlü oluyor. Uçar'a küçükken bir arkadaşım silah çekmişti. Yıllar geçti, hâlâ onu görünce saldırmaya çalışıyor. Tanıdığım birinin köpeği de, daha önce hiç görmediği halde, evin askerden dönen oğlunu tanıdı geçenlerde. Normalde ona yabancı biri muamelesi yapması gerekirdi.
Uçarla nasıl anlaşıyorsunuz?
Ne söylersem yapar. Ben üzgünken sinirli olur, bir sorunum yoksa o da neşelidir. Hayvan olduğu için konuşamıyor. Ben onu, o beni anlıyoruz. Gördüğünüz gibi telsizimiz de var. Gerektiğinde diğer çobanlardan yardım isteyebiliriz.
Onu sen mi yetiştirdin?
Ben köpek terbiyecisi değilim. Ama hayli emeğim var tabii. Zaten hu tür köpekler sahiplerinin huyunu aynen kapıyorlar.
Kangallar sahiplerinin sesini mi yansıtıyorlar?
Kötü huyluların köpekleri çok hırçındır. Benim gibi uysal olanların köpekleri ise kadife misalidir. En duygulu, sadık kangallar, bebekliklerinde bir kişinin elinden yemek yiyenlerdir. Size bir olay anlatayım da şaşın biraz. Çiftlik ağılının baş çobanı emekli olunca, köpeği, üzüntüden yemek yemedi. Biz diğer çobanlar teker teker gelip onu ikna etmeye çalıştık, ama nafile! Sonra emekli olan arkadaşımızı çağırdık. Meğer köpeğiyle vedalaşmamış. Onunla konuştu. "Ben gidiyorum. Seni şu kişilere emanet ediyorum" dedi. Köpek normale döndü.
Bu kadar duygusallar demek?
Ne diyorsunuz? Eniştemin bir Kangal'ı vardı. Bir gün hastalandı, hastaneye kaldırdık. Bir hafta kadar yattı. Kansermiş. Öleceği gün, köpeği ortadan kayboldu. Hastane evden 40 kilometre kadar uzaktaydı... Onu aramış bulmuş. Ön ayaklarını eniştemin yattığı odanın camına dayamış. Eniştem ölünce köpek kendini açlığa mahkûm etti. Ne yaptıysak yediremedik. Bir hafta sonra da o öldü. Ben de geçende başka bir köpeğimi trafik kazasında kaybettim. İki gün ağladım dağlarda.
Bu gidişle ben de ağlayacağım. Uçar kaç komut biliyor?
Ben rakamlardan anlamam. Biz Uçar'la birlikte yaşıyoruz. O benim en iyi arkadaşım. Hiç sözümden çıkmaz. Hastaysam beni teselli eder. Sürümü sadece kurda değil, her tehlikeye karşı korur. Mesela sizin niyetiniz kötü olsaydı, bana hiçbir şey yapmasanız bile o hisseder, beni uyarırdı.
Diğer sürülerin köpekleriyle arası nasıl?
Her sürünün alanı bellidir. Kangal'lar bu sınırın fevkalade farkındadır. Kendi cinsinden bile olsa, sınır ihlali yapanı affetmez. Bu yüzden bazen köpeklerini yitiren arkadaşlarımız olmuştur. Uçar da fedaim gibi benim için çarpışır. Ayrıca sürüdeki her koyunu tek tek tanır. Onlardan birinin başına sürüden ayrıldıkları için bir hal gelse, biz onları bulana kadar başında bekler. Koyunu canavar parçalamış bile olsa, onun etine dokunmaz.
Canavarın hakkından nasıl geliyorlar?
Bir Kangal'ım daha var. Sürüyü birlikte korurlar, Bunların dişisi, erkeğine göre daha hızlıdır, görevi uyarıcılıktır. Sürüye yaklaşan tehlikeyi önce o haber verir. Hiçbir köpek kurda karşısından yanaşamaz. Dişi hemen seyirtir, kurdun önünü çevirir. Erkeği yetişince kurda arkadan vurur, belini kırar.
Müthiş bir karşılaşma!
Bize artık normal geliyor, ama herhalde filme alınsa heyecanla izlenir. Aslında bu köpekler, her türlü filmi, araştırmayı bence fazlasıyla hak ediyorlar. Kimbilir büyüklerimiz el atsalar daha ne özellikleri çıkacak.
Senin tanık olduğun başka özellikleri neler?
Bir kere, bunlar da aile gibidir. Hiçbir Kangal kendi kardeşiyle evlenmez. Diğer köpekler bacı kardeş bilmezler. Bir anadan doğan köpekler, birarada büyümeseler bile sonradan çiftleştirilmeye kalkışınca buna direniyorlar.
Kangallar insana benziyor! Peki dişiyle erkeğin arası nasıldır?
Dişiler çok yamandır. Erkeğini kendisi seçer. Beğenmediği erkeği öldürebilir. Kızgınlık dönemlerinde de erkek Kangallar dişi için aralarında çarpışırlar.
Bu hayvanların insanın dişisine karşı tavırları nasıl?
Kendisine sevgiyle yaklaşılırsa genellikle daha yumuşaktır. Özellikle çocuklarla arası çok iyidir.
Kangalların koruma altına alındığı Ulaş Tarım İşletmeleri'nin Ziraat Mühendisi Müdürü Cengiz Koç:
'Bilim adamları "Kangal"lara eğilsin'
Efendim, Kangal'ların yaşamını bir de sizden dinleyebilir miyiz?
Bu hayvanlar dünyaya köpek ırkı olarak ülkemizin adıyla lanse edilen öz malımızdır. Kangal'ın Anadolu'ya Türklerle birlikte Orta Asya'dan geldiği sanılıyor. Çünkü oralarda da benzerleri varmış. Sivas'daki feodal yapının bu köpeklerin korunmasını sağladığı sanılıyor. Çünkü ağalar bu değerli köpeklerin koruyucusuydu. Dünyadaki çoban köpek türleri arasında kurda karşı en etkili olanı bizim Kangal'larımızdır. Londra'da Anadolu Çoban Köpekleri Kulübü var. 1988'de köpeklerle ilgili olarak açılan bir davada bu durum Londra Mahkemelerinde de tescil edilmiştir.
Kelime ezberleme kapasiteleri nedir?
İngiltere'de yapılan araştırmalar Kangal'ların iki yaşındaki bir İngiliz çocuğunun zekâsına sahip olduğunu göstermiştir. Bu da yaklaşık 200 kelime demek oluyor. Bir Alman Kurt Köpeği ise ancak 50 komuta cevap veriyor.
Türkiye'de Kangal köpeği yalnızca sizin çiftliğinizde mi üretiliyor?
Ana merkez, bizim Ulaş Tarım İşletmeleri. Yeni yeni Kangal Kaymakamlığı da konuya el attı. Ayrıca Gemlik Askeri Harası'nda da yetiştiriliyor.
Yılda ne kadar talep alıyorsunuz?
Sivas ili olarak yaklaşık 1000 diyebilirim. Hepsini karşılayamıyoruz tabii. Çiftliğimizden yılda 70 yavru alıyoruz, önümüzdeki yıl hedefimiz 100. Daha çok turizmciler, fabrikalar, sürü sahipleri ve besi ahırlarından talep geliyor. Aslında maliyetleri çok düşüktür. Bir Alman Kurt Köpeği'ni devamlı ciğer ve etle beslemek gerekirken, bizim Kangallara ne verseniz yerler. Ayrıca kuaför masrafları da yoktur.
Alman Kurt Köpeklerinin kullanım alanı daha geniş galiba?
Bu bir terbiye meselesi. Onlar daha çok uyuşturucu vs. gibi işlere adapte edilmişler. Bizimkiler bu tür işlere daha elverişli olduğu halde kimse üzerinde durmuyor. Hazıra konmaya alışmışız. Dünyanın parasını verip dışarıdan köpek alıyoruz. Biz kendi hayvanımızı yetiştirme konusuna biraz ciddiyetle eğilsek daha iyi sonuç alacağımız kesin. Özelikle terör olaylarında, sınır boylarında kullanılabilecek en güvenilir yardımcılardır. Çünkü duyguları olağanüstü gelişmiştir. Karşısındaki insanın niyetini hemen sezerler.
Mesela?
İstanbul'da bir lokanta işletmecisine köpek satmıştık. Adam bir süre sonra bizi aradı ve "Kangalları bana eksik anlattınız" dedi. Ben adam şikâyet edecek diye beklerken, o devam etti. Köpek devamlı olarak kasanın yanında oturuyormuş. Bir gün lokantaya bir grup adam gelmiş Hayvan daha önce müşterilere hiç ses çıkartmazken başlamış havlamaya. Adamlar daha ağızlarını bile açmamışlar oysa. Hayvan, onların haraç istemeye geldiklerini sezmiş. Böylece sahibini boşa para vermekten kurtarmış.
Çiftliğinizde bilimsel araştırmalar da yapılıyor mu?
Keşke yapabilsek. Ama bunlar bizim işimiz değil. İşimiz sadece üretim. Bize lazım olan da sürü bekçiliği. Bugüne kadar da üniversitelerimizin ilgili bölümlerinden hiç kimse bize başvurup araştırma yapmak istemedi. Size anlatılan özellikler sadece, kâba gözlemlere dayanıyor. Oysa bilimsel araştırmalara konu olsalar, kimbilir daha ne özellikleri ortaya çıkacak.